Sevgiliye Uzun Mesajlar

0
Bu sayfada sizler için sevgiliye uzun mesajlar ve sevgiliye uzun anlamlı sözler hazırladık, güzel sözler denince akla gelen ilk ve tek sitelerden birisi olan blogarsi.com farkı ile sevgililerinize en güzel ve en uzun mesajları burada bulabilirsiniz, burada yer alan sözleri dilediğiniz yerde kullanabilir ve sevdiklerinize gönderebilirsiniz.
Sevgiliye Uzun Mesajlar

Sevgiliye Uzun Mesajlar

Öyle sıkılgan tebessümle durma karşımda. Ellerini de görebileceğim yere koy. Yanlış manaya bu bir gözaltına alınma değil. Gözlerime mühürlüyorum seni yalnızca o kadar… Dediğim gibi çok da gülme. Zira öpesim geliyor gülüşünden. Ne yumuşaktır kim bilir tenin. Ve ellerin… Ellerinde bin bir renk var biliyorum. Ellerini öpüşüm bundan. Hani bir bebeğin avuç içlerini öper gibi. Kokusunu içine çekerek öpmek gibisi yok. Böyle şeylerin verdiği huzur anlatılamaz. Sımsıkı da sarılamam sana. Kırılırsın, gücenirsin. Ve sana her bakışım çekingendir. Sen konuşurken bana bakma, öyle daha rahat incelerim yüzündeki gül bahçesini. Ellerini diyorum ellerini! Görebileceğim bir yere koy. Dokunmak koşul değil, görsem yeter. Böyle dediğime de bakma. Sen ne anlatsan aklım ellerini öpmekte olur. Ben böyleyim işte. Aldım mı huzurun tadını aklım fikrim sende olur. Senin ellerinde…

Saçların topuz, başın göğsüme değdiğinde parmaklarım saçlarına dokunmakla ödüllendirilir. Seninle üçlü koltukta sarılıp iki battaniye ile bir olunur. Filmler tekrar sefer izlenilir. Ezberlenen replikler sen varken unutulur. Mutfakta demlik yakılır, belki yemek alabilir yerini. Her gün aynı çeşit yemeklerle doyulur. Sen dokundun diye yoğurdun tadı başka, ekmeğin tadı başka oluverir. Sonra sen gülümsedin diye uğruna bir ömür serilir. Emekli aylığı almaya beraber gidilir, beraber sıra beklenir. Oturacak yer olmasa dahi, iki genç dürtüklenir, dinlenmen için yer hazırlanır. Aylık’a küfür edilerek beraber haneye geri dönülür. Anahtar hangisi? karıştırılır. Yeşil saplısı dış kapının, mavi saplısı iç kapının. Tüm bunlar sen varsın diye olup bitiverir. Tüm renkler sen bakıyorsun diye maviye dönüşür. Ben bakınca siyaha. Fakat ben sana bakınca cennet görülür. Cennet rengârenktir, siyah bir renk değildir. Gülüşüne gökkuşağı denilir, gök; sen’sindir.

sevgiliye uzun yazılar
Ben aşk’ın ilk heyecanını sevginin kalıcılığını güvenin değerini kalp ritimlerinin ehemmiyetini sahiplenmenin güzelliğini ellerinin içindeki ellerimin terlemesini karşılıklı çay içmenin sanki dünyanın en güzel yerinde en güzel hatıra yaşıyormuş gibi hissettirmesini bir isimin yüzümde oluşturduğu gülümse gitsin diye semana baktığımda daha fazla gülmeme kapı aralamasını kolaya indirgenen küçük suçsuz duyguların bütün bedenimi ruhumu etkilediğini seninle öğrendim.. Yalnızca seninle. Yağmuru yalnızca seviyordum taa ki saçlarından damlayan o yağmur damlalarını gördüğümde elimi tutuyor olduğun ana kadar. O an dan sonra yağmura da hayran kaldım. Nasıl da güzel ıslatıyor dedim içimden sonra da ne absürt düşünüyo bu çocuk deyip gülme diye yalnızca güldüm. her güldüğümde seninle alakalı kafamda kurar sen se her seferinde ‘Ne oldu?’ diye sorardın .
Hiç dediğimde kızmakla gülmek arası bi ifadeye bürünürdü yüzün.
Susuyorsun derdin daimi konuşmuyorsun. Oysaki ben konuşmayı seven biriyim, senin yanında geçersiz bi özellik oluyor bu. Zira oturup seni izlemek daha cazip geliyor. Sanki bütün gün hayatın yoruculuğu ayrıntıları her yandan gelen sesler susmayan insanlar herşey senin yanındayken bitiyor herkes susuyor sanki akşam olmuş çok yorulmuşumda uzanmışım yatağa tavan apaçık sema onu izliyorum . Yüzünün her bir kıvrımını mimiklerini konuşurken gözlerini kaçırmanı komiğe yere bakıp kafanı kaldırdığında gülmemeye çabalamanı hepsini izleyip kafamda bin bir türlü tenkit ediyorum benzetmeler yapıyorum,sonra akşam olup kafamı yastığa koyduğumda başucumdaki perdeyi açıp gökyüzündeki yıldızlara bakıyorum o gün bana nasıl baktıysan beliriyorsun işte orada . İnanmıyor kimse bana fakat ben hergün böyle uyuyakalıyorum.

Çok kızarsın bana sinirlenirsin bağırırsın çağırırsın belki. Bu durumuda da insan en çok sevdiğine kızar diyerek açıklığa kavuşturalım. Zira ne kadar kızgın olursan ol göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırdığın gibi kaçıramıyorsun gülüşünü. Zira ben bunu sevdim. Ben senden önce sevmediğim ne varsa senden sonra hepsini sevdim.
Ben senin kötü huylarını dahi sevdim.
Umursamazlığını sevdim kızmanı sevdim ayrılışlarını dahi sevdim..
Sana kızdım yazdım yüzümü güldürdün yazdım bazen ağlayarak kalem ellerimde titrerken bazen gülmekten kelimeleri birbirine karıştırarak.
Bana yaşattığın her duyguyu sevdim.
Yokluğundan daha güzel hepsi zira. Ben sana yazamadıklarımı hep böyle oturdum sayfalara yazdım.
Şayet birgün çekip gidersem kalbim sana emanet. İlk aşkım ilk heyecanım ilk kıyamadığım.

Zengin şiirlerim yoktur benim,
yazamam sana altın uçlu kalemle.
Fukaradır şiirlerim, bir cebi delik.
Üstü başı yırtıktır sözlerimin.
Fakat temizdir dizelerim,
fakat sıcaktır sana yüreğim.
Ve bu hayatı seviyorum senle,
sakın hiç bir yere gitme..

Sana gelince..
Sen, tek bir tümceye sığdırılamayacak kadar büyük duygularımın sahibi,
bir tümceyle dile getirilemeyecek kadar kadar özel birisin.
Sen insanın kendinden dahi önce sevebileceği biri. Sen iyiki varsın…

uzun mesajlar sms
Bir gülüşün yetecek inan,
şu üzgün hallerim yok mu gülüşün geldikçe aklıma geçecek gibi.
Ellerim ile gizleyemediğim zamanlar dert olur o gülüşünü başkası görüyor diye. Bana olmayan o gülüşün çökertecek içimi.
Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor. Şu ellerim ellerinde güzel bırak öyle kalsınlar. Kaç kere yazdım seni kim bilir kaç satır harcadım şu gülüşüne..

Uykuya niyet edip kafamı yastığa koyduğumda, sen geliyorsun zihnimin tam ortasına. Sana bakıyorum, sen de bana. Pencereden de öyle bir ışık vurur ki odama, hiç sorma. Sonra, sonra uyumaya çalışırken sen hep gözlerimden öptün, kapayamadım da… Senin varlığın gözlerimden oluk oluk akıyor, mutluluktan olsa gerek. Lâkin sen sakın ağlama! Sen ağlarsan damlası benim yanağımdan yüreğime düşer. Gülüşlerin var orda onları ıslatma. Onlar benim, onların ıslanmasına müsaade etmem! Kimse ıslatamaz, sen bile. Onlar benim, onlar biz, onlar dua, onlar aşk, onlar şükür. Onlar gözyaşlarımdan olma mutluluk.

Sesini duymak istiyor bu yüreğim, gecenin kor bir zamanında. Sanki yüreğim aç, sanki yüreğim susuz, sanki yüreğim elden ayaktan düşmüş ihtiyar. Gülüşlerin koltuk değneklerim. Ve bir sesin değneklerimi atıp, gökyüzüne doğru tavşan gibi, tazı gibi koşturabilir beni. Kanat takmış bir melek gibi duruyorsun maviliklerimde. Al beni bu kara gecelerden, yüreğinin kıyısında bir yer ver. Ört üstümü göz kapaklarınla. Ve kirpiklerinle okşa başımı..

Ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak; bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum. Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum..

Şunu anladım ki ben bu güne kadar yarım kalmışım. Beni tamamlayan parçam yanımda olmadığı için hep bir tarafım eksik kalmış. Hayatı eksik görmüş, eksik yaşamışım. Meğer benim eksikliklerim senin olmayışındanmış.  Ama şuan sen varsın. Beni hayata bağlayan, hayatımı anlamlandıran, beni ben yapan sen varsın. Senin olmadığın her anımı yaşanmamış kabul ediyorum. Bir ömür seninle olmak istiyorum.  Sen benim umutlarımsın. Beni umutsuz, çaresiz bırakma sevgilim. Beni sensiz bırakma sevgilim.

Aşk çok garip bir şeymiş. Sen hayatıma girince bunu anladım. İnsanı farklı bir telaşa sürükleyen, farklı hisler yaşatan bir şeymiş. Sevip de dokunamamakmış aşk. Hayatının her anını beraber geçirmek istemekmiş. Aslında ben bu duyguyu ilk defa sende hissettim. Sen hayatıma girince oldu bütün bunlar. Birine deli gibi bağlanmak ve ondan ayrılamamak neymiş bir tek sende gördüm. Aşk aslında çok fena bir şeymiş. Ama dünyanın en güzel duygusuymuş. Belki de seni sevmek sadece bu kadar güzel bir duygudur. Belki sadece ben hissediyorum bütün bu duyguları. Diğer aşklar belki böyle değildir…

Bana ne iyi geliyor biliyor musun? Sen iyi geliyorsun. Ağrılarımı dindiriyor, yaralarıma merhem oluyorsun. Sen başka bir yerde bulunmayan ilacımsın. Senin kokun, sesin, dokunuşun beni iyileştiriyor.  Senin olmadığın an zaman geçmiyor. Gözlerim her yerde seni arıyor, kulaklarım senin sesini duymak için sabırsızlanıyor, burnum kokunu içine çekmek istiyor ya ben; beni sorma, ben sensiz olamıyorum ki, sensiz yaşayamıyorum. Sensiz ben gülemiyorum, aklımdaki seni yok sayamıyorum. Sanki kalbim sadece sen varken atıyor. Sanki sadece sen varken nefes alabiliyorum. Ben sensiz yok oluyorum. Ben sensiz kayboluyorum.

Seninle bir kış akşamında tanışmıştık. İşte o an üşüyen bedenim ısınmış hatta terlemiştim. Sanki bir yerlerden güneş doğmuş da yazın sıcağında kalmış gibiydim. Biliyor musun ben sadece senin olmadığın kışlarda üşüdüm. Sen benim içimi ısıtan güneşim oldun her zaman. Seninle olduğum zaman mevsimlerin tadını almaya başladım. Çünkü sen bana hayat verdin, mutluluk verdin, huzur verdin. En önemlisi de ne biliyor musun sen bana hayallerimi verdin. Bütün hayatımda hayallerimde sendin. İşte bu yüzden diyorum ki seni benden daha fazla sevecek kimse olamaz. Çünkü kimsenin hayalleri bu kadar vazgeçilmez olamaz.

Hep merak ederdim insan nasıl olurda şiirler yazabilir diye. Hep imrenirdim şiir yazan insanlara. Bunun bir yetenek olduğunu düşünür ve hep vazgeçerdim şiir yazmaktan. Seni görene kadar, sen benim hayatıma girene kadar hep böyle düşündüm. Sonra sen geldin ve ben o an anladım ki şiir bir yetenek işi değilmiş. Yetenek şiiri yazanda değil yazdırandaymış. İnsan aşık olunca, hayatında bir şiir olunca birer birer çıkıyormuş kelimeler ağzından. Sen benim ilham kaynağım olmadın, sen benim şiirim oldun. Sana baktıkça çıktı ağzımdan kelimeler. Sen şiirdin ve ben sadece şiiri okudum.

Korkuyorum ey yar, hem de çok korkuyorum. Sesini duyamamaktan, yüzünü görememekten, ellerini tutamamaktan çok korkuyorum. Sensiz olmaktan, seni kaybetmekten çok korkuyorum. Benden vazgeçmenden çok korkuyorum. Ben sana o kadar çok bağlandım ki, sensiz ben olamıyorum. Bırakma beni ey yar, aşkın içimi bu denli ısıtmışken beni kışın ortasında bırakma. Ruhum seninle bu kadar bütünleşmişken beni ruhsuz bırakma. Sana olan aşkım bırak seninle bir bütün kalsın. Bırak bu köhne hayatın en saf ve masum sevgisi seninle birlikte olsun. Mutluluk bırak en çok bize yakışsın. Aşkımız ölene kadar bizimle olsun.

Ben bir sendir tutturmuşum. Her şeyde seni görüyor, seni duyuyorum. Bir tek seni düşünüyor, bir tek seninle ilgili hayaller kuruyorum. Adına şiirler yazıyor, şarkılar söylüyorum. Sadece sen varsın. Benim yemeğim, ilacım, ihtiyacımsın. Sensiz zaman geçmiyor. Senin olmadığın tek bir an bile yaşamıyorum. Saatler sensiz geçmiyor. Her zaman saatim ona doğru, sana doğru gidiyor. Gözlerimi yumuyorum, aklımdan sen geçiyorsun. Gün gün beni yaşatan sensin. Benim sebebim, mutluluğum, huzurum sensin. Aklımdan geçen her düşüncede sen başrolde oluyorsun. Senden arta kalan hiç bir şey yok içimde tüm anım seninle geçiyor ve bu beni çok mutlu ediyor. Benimle olduğun için benim olduğum için sana nasıl teşekkür edeceğimi bile bilemiyorum. Senin olmadığın bir hayatı düşünemiyorum.

Daha oncelerden tanimak ister ya insan bazen. Keske der sonra kısmet der gecer. Ben senin dogdugun gunu hatirlamak isterdim. Hem de dogdugunda kiskanmak isterdim seni. Yan komsun olmak isterdim. Sen dunyaya geldiginde seni gormeye goturmeliydi annem beni. Aglayisini, bebek bebek bakisini, guldugunu gormek isterdim. Ilk yasina bastiginda yurumeye calistigini, yururken koltugun kenarina tutundugunu gormek isterdim. Birkac adimdan sonra yere dusup, kah aglamani kah boncuk boncuk gulmeni gormek isterdim. Ilk konusmaya basladiginda soyleyecegin bir kac kelimenin icinde adimin da gecmesini isterdim. Duymak isterdim o bebek dilinle adimi. Seni kiskanip oyuncaklarini gizlemek isterdim. Aglayinca kiyamayip geri getirmek ve senin o bakisini gormek isterdim. Akan goz yaslarinla, mutlulugunu bebek halinde gormek isterdim. Okula basladigin gunu gormek isterdim. Birlikte siniflarimiza girip Teneffusler de yanina gelmek isterdim Simitimi, ayranimi bolusmek isterdim. Ders aralarinda destur alip lavobaya gidiyorum diye seni gormek isterdim. Okul bittiginde seni bekleyip birlikte haneye donmek isterdim. Bazen okuldan kacip, sahile inmek ve haneye donerken camurlu sokaklardan gecip ustumuzu basimizi kirletmeyi isterdim. Haneye gittigimiz de annelerimizin bize kizmasini isterdim. Ah bu cocuklar deseydi sözgelimi onlar, annelerimiz ? Ders calismak icin bir araya gelmek isterdim. Odevlerimizi birlikte yapmayi isterdim bir de… Aksamlari sizin bize misafirlige gelmenizi ister ve geldiginizde “bak bak nasil sevindi” demesini isterdim annemin. Sonrası aksam gidelim onlara gidelim diye aglamaya baslamak isterdim dedigim olanaka kadar… Herkes salonda konusurken biz seninle bir kosede resim cizmek isterdim. Annelerimizin bize bak ne guzel anlasiyorlar lafini duymak isterdim.Hafta sonlari bizi lunaparka birlikte goturmelerini, goturmediklerin de birlikte aglamak isterdim. Kiyameti koparmak isterdim seninle. blogarsi.com Salincakta birlikte sallanmak, kumda kaleler yapmak isterdim. Buyudugunu gormek isterdim senin ergenligini, bulu cagini gormek, hali hazirda bulunan duzene karsi cikmak isterdim. Isyanci olurduk belki, belki de suçsuz emrettik suskun.. Birlikte tatil planlari kurardik. Belki yalan soylerdik, bir yerlere gidebilmek icin… Sonra cocukluk askim diyebilmek isterdim sana.. Buyudukten sonra degismeyen, birbirimizin her seyini bildigi bir bakisimizin ne manaya geldigi ve bir derdimiz varsa gozlerimizden neye uzuldugumuzu biilmemizi isterdim… Ikimizin de hayatimiza birbirimizden baska kimseyi sokmadigimizi, kimseye seni seviyorum kelimesi kullanmamizi isterdim. Sen benim cocukluk askim olmaliydin. Simdi ki sevdigim, yandigim, esim olmaliydin.. Cocuklarimin guzel anasi, hanemin gul suyu,hanemin bahari olmaliydin. Senin dogdugun gunu hatirlayip olene kadar yanimda olmani isterdim.Seni cocuklugundan sevip, olene kadar sevmek isterdim. Simdi bunlari seninle yasayamadim diye uzulurken, Allahima yakarıyorum senin gibi birini karsima cikardigi icin.Ve simdi insallah sen benim cocuklugum da seninle yapmak istediklerimi, Geri kalan omrumuzde telafisini ederiz diye yakarıyorum Allahima.Gec geldin hayatima, hic gitme.

“Senin saçının, kaşının hem de ve hem de kirpiklerinin
her telinde bir başka mucize yatıyor.
Sen kadın, sen hayatıma girdiğinden beri
içimde kuruyup gitmekte olan ağaçlar
şimdi renk renk çiçek açıyor.
Ve sen kadın, sen benim hayatımda olduğun sürece
içimde büyüyen ağaçların dalına kuşlar,
çiçeklerin üzerinede bal arıları konmaya devam edecek.”

uzun mesajlar
Bak sana diyorum! Bu sokaklar bizim için var. Seninle el ele yürümek için. Seni sinir edip yalandan elimi bırakmaya çalışasın diye. Bütün nebatlar biz soluk alabilelim diye var. Ve “öpüşmek için telefon kulübeleri…” İkimiz sarılırsak “bir” oluruz; buna inan… Bırak biz yaramaz çocuklar olalım seninle. Nasılsa bitecek aldığımız nefes. Ama seninle bitsin her şey; seninle başladığı gibi… Yorulursak uyuruz çimden halılarda. Bir tek ayrılığa gelemem. Sen hep benimle kal. Gündüz güneşim gece mehtabım ol. Benden ol, bizden ol… Velhasılıkelam sen gel hep sol yanımda ol…

Seninle paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki..Hangisiyle başlasam bilmiyorum.Seninle.. hanemi, çekyatı hatta televizyon kumandasını bile paylaşmak daha doğrusu paylaşamayıp dövüş etmek istiyorum..Sonra sana kıyamayıp istediğin kanalı izlemek istiyorum..Hoş sen varken televizyon umrumda bile değil.Ben seni, sen televizyonu izlerken bana ‘şu şöyle olsa daha iyi olmaz mıydı’ diye sorsan, ben sana dalmış bulunsam..Cevaplamasam..Sen ‘hey sana diyorum’ diyip bana kızsan ne güzel olurdu.Seninle tişörtlerimi, hırkalarımı, kazaklarımı paylaşmak isterdim..Sana sinirlensem, salonda yatsam..Sen bana kıyamayıp gecenin bi yarısında yanıma gelip çekyatın bir köşesinde kıvrılıp uyusan..Uyandığımda seni görsem, tebessüm etsem, seni öperek uyandırsam, sende bana sarılsan..Ne güzel olurdu değil mi?

Biri gerekli bana, şöyle bu yalnızlık sana fazla deyip ellerimden tutabilecek biri. Sabahları alarm sesiyle değil, yanına sokulup kahvaltı hazır diyen bir sesle uyanmak istiyorum artık. Çok beklentilerim de yok, kokusu huzur versin yeter.. http://www.blogarsi.com/ Veyahut ben ağlarken, susmamı söylemek yerine gözyaşlarımı kendi parmaklarıyla silsin. Hayat harbiden de çok kısa, aylar haftalar kadar, haftalarsa günler kadar tez geçmeye başladı. Artık biri olmalı yanımda, gerektiğinde çocuklaşabilecek kadar masum, gerektiğinde bakışlarıyla ne demek istediğini anlatabilecek kadar kuvvetli olmalı. Çok şey istediğimi sanmıyorum. Güneşin doğuşuna kadar uyuyuşunu sıkılmadan izleyebileceğim birisi uğrasın hayatıma. Bizim diye sahiplendiğimiz şarkıyı her duyduğumuz o an nerede olursak olalım bana sarılıp dudaklarımın kıyısından öpmeli mesela, bazen gerektiğinde bir arkadaş, bazen anne baba olacağının şuurunda olmalı. Vurdumduymaz tavırlarından sakınmalı, sakınmalı ki ona güvenmem ile ilgili beni kuşkuya düşürmemeli. Biri lazım bana, kucağımızdaki bize benzeyen küçük bir meleği izlemeyi benim kadar çok isteyen biri, kıskandıracaksa da o hayalini kurduğumuz meleğiyle kıskandırsın.. Bu onu daha çok sevmemi sağlar. Biri gelsin bana, mesut olmak istiyorum. O beni mutlu etmek için bir adım atsın ben ona koşmasını bilirim. Bizi lazım bana, hayatın mananını sorduklarında parmaklarımla onu işaret etmemi sağlayacak kadar güzel gülümsemeli yüzüme..

Dur sana bendeki seni anlatayım. Anlatayım ki Leyla Ferhat’a kızsın, anlatayım ki Aslı Kerem’ine küssün beni hiç sevmemişsin diye. Sen bence güzelliği hiçbir zaman solmayacak ve değerini yitirmeyecek bir çiçeksin. Sen merhameti, sabrı ve iyi niyeti hiçbir zaman bitmeyecek bir meleksin. Sen kararan dünyanın en saf ve temiz kalmış halisin. Aslında sen her şeysin. Benim her şeyimsin. Hani insanın vazgeçilmezleri olur ya, işte sen benim vazgeçilmezimsin. Sen benim canımdan bir parça gibisin. Ölümsüz aşkım, bir tanemsin. Seni çok seviyorum.

Her insanın hayalleri vardır. Hayallerdir insanı ayakta tutan, yaşama bağlayan. Aslında o hayaller birçok insanda gerçekleşmesi çok zor bir ihtimal olmasına rağmen her zaman canlılığını korur. Benimde hayallerim vardı. Merak etme sen benim hayallerimdin demeyeceğim. Çünkü ben seni hayal bile edemezdim. Hayallerim bile senin mucizene yetecek kadar güçlü değildi. Ama o mucize gerçekleşti ve sen benimlesin, benimsin. Bunun için ne kadar şükretsem az. Benim umut ışığım, yaşama sevincimsin. Sen benim atan kalbimsin. Kalp attığı sürece sen benim için hep böyle kalacaksın.

ben senin için değil,
senin içinde ağlamak istedim.
göğsünde.
sende.
elimi seninle yıkamak istedim
yüzümü seninle
benim sularım bulanık
ellerim ihtiyar
bir efsun ki yüzün
yaram bile bahtiyar

ben sende iz bırakmak değil,
sende iz olmak istedim.
sende bıçak, sende jilet, sende operasyon, sende kir
sende dövme, sende dikiş, sende doğum, sende yanık
ben sende geçmemek
ben sende bir uzuv
ben sende köklü bir inanç
ve bir ağaç
gibi sabit
kalmak istedim.
boğazında yumruk, sesinde çırpınış, kirpiğinde titreyiş
değil
ben sende salıncağa koşan çocuk sevinci
gibi masum
uçurtmanın ipine sarılan çocuk telaşı
gibi sahiplenerek.
gibi uçurum
çiçeği
değil
kahkaha çiçeği,
belki
gibi isimi güzel bir sevda türküsüyle
diline dolanmak
düğümlenmek hatta
bin parçamla
ben senden çözülmemek
istedim.

ben geldiğin değil,
gittiğin yol olmak istedim senin.
sardığın tütün
içine çektiğin duman
ama üflediğin değil
ciğerine yapışan
gibi inatçı
gibi kanına karışıp
sende kaybolmak.
ben sende bir çocukluk yarası gibi unutulmaz
etten kopmayan
gibi tırnak
ama kesilen ve törpülenen
gibi değil hiçbir zaman.
budandıkça gürleşen ağrıdan uzak
gittikçe bitmeyen yol kadar güzel
ve muğlak
ben seninle aslında sadece
küçük bir kumsalda uyanmak
istedim.
istedim ki manzaram sen, pencerem sen
pervazım sen, çürüyen dirseğim sen
gömüldüğüm toprak sen, sarıldığım kefen
dirildiğim cennet
sen ol.
sen.

Bir bakış vardır; insanın içini ısıtan, onu derin hülyalara daldıran. Bir bakış vardır; insanı kendinden alan. İşte o bakış senin gözlerinde. Bir baktın, dünyam ısındı. Bir baktın, beni benden aldın. O bakışlar beni tutsak etti. Ben sana tutuldum, sende kaldım. Bana öyle bir baktın ki, dünyam değişti. Hayatımda hiç tatmadığım duyguları yaşamaya başladım. İşte o an anladım bir insana esir olmak demek ne demek. İşte o an anladım kalbin aynı anda acıyı ve sevinci yaşaması demek ne demek ve ben işte o an anladım bakışların olmadan yaşayamacağımı. Bakışlarınla değişti dünyam. Ama iyi ki sen bana öyle baktın ve ben sende böyle tutsak oldum. Sen bana her zaman öyle bak. Çünkü ben o bakışlara muhtacım artık. Ben sana muhtacım canım sevgilim.

Aşk bir garip yolculuktur. Birlikte yürümektir. Birlikte nefes alabilmektir. Ondan vazgeçmemek, vazgeçememektir. Aşk aslında insanı bambaşka biri yapan bir duygudur. Ben bunları sana aşık olduğumda öğrendim. Ben aşk nedir sende gördüm. Ben senden ayrı kaldığımda nasıl nefesimin kesildiğini sende anladım. Ben aslında tüm duyguları sende tattım. Şimdi düşünüyorum da sen olmasan aslında bende olmam. Nefesim oldun, ruhum oldun, mutluluğum oldun. Beni ben yaptın. Sana olan aşkım bana yaşamayı öğretti. İşte bundan dolayı aşk bir garip yolculuktur. Sen olmasan ben yolda kalırım. Sen olmasan ben çaresiz olurum. Beni çaresiz, beni nefessiz, beni sensiz bırakma bir tanem.

90,100 sene geriye gidelim seninle.. Nostaljik, siyah beyaz, kendi halinde bir filmde ehemmiyetsiz bir yan rolün kahramanları olarak bize has renklerle yaşayalım. Gidelim bilmediğimiz eskilere, aklımız almasın bir çok şeyi, yaşanılası vakitlerde yaşayalım. Para sözü sadece sayıları düşürsün aklımıza, madde neymiş unutalım. Ampul buluş olsun yanı başımızda, ağzımız açık kalsın, şaşıralım. Dünya mı dönüyormuş, hadi canım deyip, bundan mesut olalım.

Ne biliyor musun. Kimi şeyleri çok merak ediyorum. Ama favori merakım sensin. En çok seni merak ediyorum. Mesela hasta mısın şu an? Başın ağrıyor mu? Üşüyor musun? Sıkıca sarılabilirim çünkü. Korkuyor musun? Elini tutup bir daha asla bırakmam. Ağlıyor musun? Ömrümün sonuna kadar gözyaşlarını silebilirim. Ağlama. Gülüyor musun? Ben hep gülüşünü izlerim. Yaşamak istiyorum ama ben seni. Güldüğün şeylere beraber gülmek istiyorum. Ağladığın vakit bende ağlamak, korktuğun zaman bende korkmak istiyorum. Heyecanlı olduğun zaman kalbinin atışlarını dinlemek istiyorum. Saatlerce gözlerinin içine bakmak, istediğim zaman öpmek istiyorum. Müsaade et. Müsaade et seni seveyim. Saçlarınla oynayayım. Kusurlarınla dalga geçeyim ama en çok da ben seveyim onları. Biraz sen öp, biraz ben. Biraz sen sarıl biraz ben. Kapıyı açtığımda kocaman bir ayıcıkla karşıma çıkan sen ol. Başkası değil. Düştüğümde gülüp, sonradan yardım eden de sen ol. Sesim güzel olmadığı halde şarkı söylememi iste, söyleyince de gül fakat yeniden de sen sev. Başkası değil. Çikolatalarımı saklı saklı yiyen de sen ol. Daimi sana uzun iletiler atıyorum. Yazı yazmayı seven insanım ben. Çok konuşuyorum kızıyor musun bana? Korksam sarılır mısın, öper misin defaatle boynumdan? Ağlasam siler misin sende benim gibi göz yaşlarımı, ”ben hep buradayım” der misin?

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)
Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !